Berat Gecesi Nedir?
Şaban ayının 15 Günüdür.
Berat gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer
gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi
âdet halini almıştır. Hz. Peygamber’in (s.a.s.),
“Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şâban’ın on
beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının
kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” buyurduğu rivayet edilmiştir.
(Tirmizî, “Ṣavm”, 39; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191)
1.Gündüzün de Oruç Tutmak
Diğer bir rivayete göre de Hz. Peygamber (s.a.s.),
“Şâban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz.
Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana
kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona
rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle,
yok mu böyle!’ der” buyurmuştur.
(İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191) Ancak eserlerinde bu hadislere yer veren
Tirmizî ve İbn Mâce, bunların sened yönünden zayıf olduğuna da işaret
etmektedirler. Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan
Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin hicretin ikinci yılında Berat
gecesinde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem
kazandırmaktadır.
2.Berat Duası ve Yasin Okumak
Yasin Okunmak
Berat Kandili
günü akşam namazından sonra 6 rekat namaz kılmak faziletlidir. Her rekat 2 rekat
şeklinde ve her rekatında 6 Fatiha süresi ve 6 İhlas süresi okunarak olmalıdır.
Her 2 rekattan sonra Yasin okunmalıdır. Okunan her Yasin’nin faziletleri
vardır. Okunan birinci Yasin Ömre bedeldir. 2. Yasin Hayırlı bir ömür için
okunur. 3. Yasin ise Kaza ve belalardan korunmak için okunur.
Berat Kandili Duasının Türkçesi:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın
adıyla.
Allah’ım, ey ihsân ve ikram
sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu
ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin
yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete
kavuştuğu yüce zât’sın.
Allah’ım! Beni katında,
Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan,
Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az
olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara
muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere
indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır:
«Allah dilediğini siler,
(dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun
yanındadır.»(er-Ra’d, 39)
İlâhî! En büyük tecellin ile
«Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen
mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in
bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin.
Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!” (Bkz.
Ali el-Müttakî, no: 5090)
0 Yorumlar